Rusya ve Ukrayna’dan sahte analiz evraklarıyla ithal edilen 11 geminin 7’sinde tespit edilen GDO’lu mısır ve kanola (kolza) davasına ilişkin ilk duruşma görüldü.
17 kişinin yargılandığı davada sanıklar, kanuna aykırı evrak düzenlenmediğini, ürünlerde ise saklama koşulları kapsamında bulaş riskinin oluşabileceğini ileri sürerek, suçlamaları reddetti. İddianamede yer alan; söz konusu firma sahiplerinin usulsüz gerçekleşen ithalat işlemlerine ilişkin bilgilerinin olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve firma sevkiyat başvurusunun onaya sunulmasından sonra 3 dakika ile 2 saat aralığında onay işlemlerinin Tarım ve Orman İl Müdürlüğü sisteminde gerçekleştirilmesinin ve belirtilen süreler içerisinde ithal edilen ürünlere ilişkin analiz veya denetimin yapılmasının mümkün olmadığı, bu durumun konunun uzmanı olan gümrük müşavirliği ve çalışanları tarafından bilinmemesinin de hayatın olağan akışına aykırı olacağı ifadeleri ise dikkat çekti.
Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame kapsamında açılan davanın ilk duruşması, Tekirdağ 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşti. 17 kişinin yargılandığı davada, mahkeme sanıkların yurt dışı yasaklarının devamına ve bilirkişi atanmasına karar verdi. Bir sonraki duruşma ise 25 Nisan 2025 tarihine ertelendi.
İddianameye göre; 40 bin 511 ton 541 kilo mısır ve kanolanın toplam 11 gemi ile Tekirdağ Limanından sahte evraklarla ülkeye girişi yapıldı. 7’sinde GDO’lu mısır ve kanola tespit edilirken, 2 gemideki ürünler piyasada tüketildiği için tespiti yapılamadı.
Soruşturma kapsamında, Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü KOM Şube ekiplerince Ekim ayında gerçekleştirilen operasyonda 50’ye yakın kişi gözaltına alınırken, tutuklama talebi ile mahkemeye sevk edilen ve içlerinde AK Parti eski İl Başkan Yardımcısı Kaan Çelik’in de bulunduğu 8 kişi ise adli kontrol şartıyla, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.
Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame kapsamında, firma yetkilileri, gümrük müşavirleri ve işlemi gerçekleştiren Tarım ve Orman Bakanlığı ile İl Müdürlüğü’nde çalışan iki personel olmak üzere 17 kişi, “Eşyayı, aldatıcı işlem ve davranışlarla gümrük vergileri kısmen veya tamamen ödenmeksizin ülkeye sokmak”, “Özel kanunları gereğince gümrük vergilerinden kısmen veya tamamen muaf olarak ithal edilen eşyayı, ithal amacı dışında başka bir kullanıma tahsis etmek”,”Resmi Belgede Sahtecilik”, “Biyogüvenlik Kanuna Muhalefet”, “Kişilerin Hayatını ve Sağlığını Tehlikeye Sokacak Gıdalar Üretmek”, “İthali kanun gereği yasak olan eşyayı ülkeye sokmak” ve “Dolandırıcılık” suçları kapsamında yargılanıyor.
İddianamede, yurda kontrolsüz şekilde ithalatı gerçekleştirilen 11 geminin 7’sinde GDO’lu gıdalık ürün tespit edildiği ,GDO’lu gıdalık ürün ithalatının yasak olması nedeniyle biyogüvenlik kanununa aykırılık teşkil ettiği ayrıca 7 geminin 3’ünde Okratoksin A, Zearalenon, Aflatoksin, maddelerinin tespit edildiği bu durumun gıda ve yem kanununa aykırılık teşkil ettiği,Ithali gerçekleşen ürünlerin yurda girişinin Kanun gereği Yasak olması ve toplum sağlığı açısından tehlike arz etmesi nedenleriyle yasaya aykırılık teşkil ettiği GDO tespit edilemeyen 4 geminin ise dahili işleme rejimi kapsamında yurda girdiği, Gümrük beyannamesine esas teşkil eden TPS numarasının (Uygunluk belgesi)sahte olarak düzenlenmesi nedeniyle dahili işleme rejiminin sunmuş olduğu vergi muafiyetinden faydalanamayacak ürünlerin yurda bu rejim kapsamında girmesi nedeniyle rejim ihlali gerçekleştiği bu durumun Kanuna aykırılık teşkil ettiği belirtildi.
Öte yandan Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Bakanlık’ta çalışan iki memurun, gümrük müşavirleri ile şirket yetkilerinin eylem ve fikir birliği içerisinde hareket ederek suçları işlediği ifade edilen iddianamede, söz konusu firma sahiplerinin usulsüz gerçekleşen ithalat işlemlerine ilişkin bilgilerinin olmadığını beyan etmelerinin hayatın olağan akışına aykırı olacağı kaydedildi.
ONAY İŞLEMLERİ 3 DAKİKA VE 2 SAAT İÇERİSİNDE YAPILMASI MÜMKÜN DEĞİL
Firma sevkiyat başvurusunun onaya sunulmasından sonra 3 dakika-2 saat aralığında onay işlemlerinin Tarım ve Orman İl Müdürlüğü sisteminde gerçekleştirilmesinin, belirtilen süreler içerisinde ithal edilen ürünlere ilişkin analiz veya denetimin yapılmasının mümkün olmadığı, bu durumun konunun uzmanı olan gümrük müşavirliği ve çalışanları tarafından bilinmemesinin de hayatın olağan akışına aykırı olacağı dile getirildi.
İddianame kapsamında açılan davanın ilk duruşması 24 Ocak Cuma günü gerçekleşti Saat 10.30’da başlayan duruşma 20.30’da sona erdi.
Duruşmaya, 14 sanık avukatıyla katıldı. İki sanık ise Ankara ve Gaziantep’ten segbis üzerinden katılıyorken, bir kişi ise mahkemeye gelmeden ifade verdi.
AK Parti eski İl Başkan Yardımcısı olan C. Tarım Ürünleri, Madencilik, Nakliyat, İç ve Dış Ticaret Limited Şirketinin sahibi K. Ç savunmasında suçlamaları reddetti.
İthalat sürecine ilişkin bilgi veren Çelik, yurtdışından ürün alımı yapılırken, ürünlerin GDO’lu olup olmadıklarının bilinmediğini, yükleme sırasında öğrenildiğini kaydetti.
Uluslararası denetim firmaları tarafından ürün niteliğinin kontrol edildiğini belirtenK. Ç. saklama koşulları kapsamında alınan numunelerde bulaş olabileceğini dile getirdi.
“ NUMUNELERDE BULAŞ OLABİLİR”
Aynı gemiden alınan ürünlerin, başka firmalara verildiğinde analiz sonuçlarının farklı çıktığını aktaran K.Ç. saklanma koşullarında bulaş olma riskinin muhtemel olduğunu belirtti.
2024 yılında bin 156 firmaya satış yapıldığını ve bu firmalardan sadece birinin gıda firması olduğu, diğerlerinin ise yem firması olduğunu vurguladı.
Tekirdağ Ticaret Borsası’nın GDO’lu ürünler ile ilgili hazırladığı ve ton başına elde edilen gelirin 20 dolar olduğuna ilişkin rapora itiraz eden Çelik, söz konusu rakamların piyasa koşullarını yansıtmadığını dile getirdi. Tüm işlemlerinin kayıtlı ve faturalı olduğunu dile getirdi.
Gemiyle getirilen mısırların kendi firması tarafından ithal edildiğini, millileştirme işlemi kapsamında mısırların Taban Gıda’ya satıldığını ve daha sonra piyasa koşulları doğrultusunda geri alındığını belirtti.
Bu açıklamaya karşılık, T. Gıda Firması sahibi A. D. millileştirme işlemi sırasında C. Tarım Ürünleri Firmasının kendilerine ait evrakları kullandıklarını ve K. Ç’nin satış yapıldı ifadesini ise kabul etmediklerini belirtti.
Tanık E. A ise firmalar arasında belge alış verişi komisyonculuğu yaptığını, T. Gıda firmasından belgeyi alıp C. Tarım Ürünleri Firmasına verdiğini ve belgeyi kullandırdığını kaydetti. Kağıt üzerinde devir işlemi yapıldığını aktaran E.A bu süreci K.Ç ile yürüttüğünü, iki firma arasında sözleşme yapılmadığını dile getirdi.
A. N. Sanayi ve Ticaret A.Ş. yöneticileri A. E. ve H. E. savunmalarında suçlamaları kabul etmedi. Yurt dışında yapılan analiz sertifikalarında ürünlerin GDO’suz çıkması durumunda mısırları aldıklarını belirten H.V., Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından alınan örneklerin usulüne uygun olmadığını ileri sürdü. Eviz, “Biz mahkeme kararı ile profesörlerin içinde olduğu bir heyete mühürlü olan silolarda rapor aldırdık, TÜBİTAK’a gönderdik, ürün sağlam çıktı. 8 adet rapor var elimizde” dedi. Yurtdışı çıkış yasağının da kaldırılmasını talep etti.
İddianamede ise şirket yetkileri huzurunda numune alım aşamasında, firmaca herhangi bir itirazda bulunulmadığı, bu nedenle ilgili firma tarafından analiz-şahit süreci tamamlanarak GDO’lu olduğu tespit edilen ürünlere ilişkin yapılan başka analizlerin hukuken geçerli kabul edilemeyeceği ifade edildi.
B.A. Tarım ve Hayvancılık, Sanayi, Dış Ticaret Limited Şirketi yetkilisi Ş.Ö. yaptığı savunmada, kanolayı tohum olarak S. Tarıma verdiklerini, yağ ve küspe yapıldığını ve S. Tarım’ın verdiği Manisa’daki küspede GDO bulunduğunu kaydetti.
Numune alınan başka yerde de soya olduğunu oradan, bulaşabileceği yönünde de raporları olduğunu aktaran Ş.Ö. ayrıca S. Tarımın kanola yağında GDO’ya rastlanmadığını dile getirdi.
B.A. Firması Sahibi G. Ö. ise firmanın sahibi olduğunu fakat iş ve işlemlerin tamamını eşi Ş. Ö. tarafından yürütüldüğünü kaydetti.
KANOLA BORSASI SABİT SAVUNMASI
S. Tarım Firması Sahibi İ.T. aldıkları kanolanın borsasının sabit olduğunu ve Türk kamu kurumlarından, makamlarından uygun çıkacak ürün aldıklarını belirtti.
İ.T. ürünün kaynağından alınan numune olmadığı için suçlamayı kabul etmediklerini belirtti.
Bulaş söz konusu olduğunu, GDO’lu GDO’suz ürün gibi bir fiyat farkı olmadığını dile getirerek, bilirkişi talebinde bulundu.
İL MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞANI KURUMU TARAFLI OLMAKLA SUÇLADI
GDO’lu mısırları analiz raporu alınmadan, analiz raporu alınmış gibi göstererek kurumda çalışanların şifrelerini kullanarak sisteme giriş yaptığı yönündeki suçlamalarla ilgili savunmasını yapan Tekirdağ İl Tarım ve Orman Müdürlüğü çalışanı C.E. kurumun taraflı olarak kendisini suçladığını ileri sürdü.
MÜŞETTİŞLERİN RAORUNDA YÖNLENDİRME VAR İDDİASI
Olayların olduğu zaman şubede ve Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nde olmadığını aktaran C.E. “kanunda ve yönetmelikte yüzde 100 analiz yapılacak diye bir yönetmelik yoktur. Yurt dışından gelen analiz sonucunda GDO yoksa evrak bazında bakılır onay sekmesine basılır, onay verilir. Hastalığım dolayısıyla ben işe gidemedim. O sırada kendimde bile değildim. Müfettişlerinin hazırladığı raporda yönlendirme var. ”dedi.
11 geminin 4 tanesinde, kendisinin email adresinin kullanıldığını ve tüm suçun kendisine yüklendiğini aktaran C.E. tapelerde belirtilen “yok et” cümlesini anlamadığını ve tapelerde konuştuğu gibi bir cihaz yok etme durumunun olmadığını kaydetti.
Bakanlık çalışanı F. C. “ithalat işlemlerinin engellenmemesi için sistemdeki aksaklıkları ve posta adreslerini güncelledim. Bu işlemleri çok kez yaptım. Cahit Kaçar beyin söylediği adresleri güncelledim. Ben bir süre sonra sistem görevlisi Osman ile bundan sonra iletişim kurulmasını istedim. Cahit Kaçar beni Cengizhan Erbaş’ın mailini güncellemek için aradı” dedi.
Kendi başına güncelleme yapamayacağını aktaran F.C. kendisi aranmadan işlem yapmadığını ve telefondan sisteme girilip işlem yapılamayacağını, cep telefonundan işlem yapmadığını belirtti.
Hakimin, telefon görüşmelerinde ki kayıtlardaki ‘Telefonu, hattı imha et evden mi şey yapmıştın’ konuşmasını sorması üzerine “Telefonu imha mı ettiniz diye yuvarlak cümleler kurarak benimle ilgili durumu anlamaya çalıştım” dedi.
Hakimin telefon konuşmasını sorması üzerine ise “Ben olayları anlamak için sorumlu olduğum için Kamil Yaman Beyi aradım. Çok acı duyarak aradım. İddianamede bahsedilen 11 işlemin tamamında benim tarım il müdürlüğü haricinde bir bağım yok” sözleriyle cevap verdi.
İthalat işlemleri durmasın diye verilen adresleri güncellediğini aktaran F.C, C.E’nin adresini güncellerken güncelleme için C.K’niın aradığını aktardı. C.K tarafından verilen hesapları güncellediğini ve kendisinin watsapp üzerinden arandığını kaydetti
Gümrük Müşavirliği sorumluları ise savunmalarında, GDO çıkan ürünlerle ilgili sorumlulukları olmadığını, gelen evrakları kanunlara uygun şekilde beyan ettiklerini belirterek, suçlamaları reddettiler.
Savunmaları dinleyen mahkeme, bilirkişi atanmasına ve sanıkların yurt dışı yasağı ve adli kontrol hükümlerinin uygulanmasına karar verdi. Bir sonraki duruşma 25 Nisan 2025 tarihine ertelendi.
Olay:
İddianameye göre, Tekirdağ İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde mühendis olarak çalışan C.E. 11 adet ithalat işlemini başka memurlara ait şifre ve kullanıcı adları üzerinden analiz yapılmış gibi göstererek ve sahte uygunluk belgesi düzenleyerek onay işlemini gerçekleştirdi. Tarım ve Orman Bakanlığı’nda sistem görevlisi olarak çalışan F.C, parola sıfırlama seçeneği ve VPN kullanımıyla diğer çalışanların şifrelerini ele geçirmesini sağladı. Firmaların ithalat başvuruları da 3 dakika ile 2 saat arasındaki süre içerisinde onaylandı. Tekirdağ İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, bünyesindeki bir personelin durumu bildirmesi üzerine, 14 Mayıs 2024’te Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Rusya ve Ukrayna’dan gelen mısır, kanola ve kolza yüklü ticaret gemileriyle yapılan ithalat işlemlerine ilişkin ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı, kurum içinde de inceleme başlattı.
Suç duyurusunda, Gıda Güvenliği Bilgi Sistemi’nde bir çalışanın pasif halde bulunan kullanıcı hesabının aktifleştirilerek ve başka kullanıcıların da bilgisi olmadan ithalat işlemlerinin gerçekleştirildiği, İthalat işlemini gerçekleştiren firmaların AK Parti eski İl Başkan Yardımcısı K. Ç’nin sahibi olduğu C. Tarım Ürünleri, Madencilik, Nakliyat, İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi,
B.A. Tarım ve Hayvancılık, Sanayi, Dış Ticaret Limited Şirketi,
İ. A. Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.
A. N. Sanayi ve Ticaret A.Ş., Soylu Yem Tarım, Sanayi ve Ticaret A.Ş.
T. Gıda, Dış Ticaret A.Ş. olduğu ve 11 adet ithalat işlemi için çalışanların bilgilerinin kullanıldığı bildirildi.
Suç duyurusunun ardından Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı.