İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Adayı Selcan Taşçı Hamşioğlu, kontrolsüz ve plansız şekilde gelişen şehrin daha fazla sömürülmesine izin verilmeden, hakkını alması, yaşam alanlarının korunması için tüm Tekirdağlıların birlik içinde mücadele etmesi gerektiğini söyledi. Sorunların çözümünün ise saraydan değil, Türkiye Büyük Millet Meclis’inden gerçekleşecek bir yönetimle sağlanabileceğini vurguladı.
Gazetemizi ziyaret eden İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Adayı Selcan Taşçı Hamşioğlu, şehrin temel sorunları ve ihtiyaçlara ilişkin açıklamalarda bulunarak, çözümlere yönelik projeleri anlattı.
Turizmden tarıma, sanayiden kültürel varlıklara kadar birçok alanda yüksek potansiyele sahip Tekirdağ’da, plansız yatırımların, düzenlenmeyen demografik ihtiyaçların, şehrin yaşam kalitesini etkilediğini belirten Hamşioğlu, Cumhuriyet’in ilk yıllarında ki kalkınma planlarının uygulanması gerektiğini kaydetti.
TEKİRDAĞ HAKKI YENİLMİŞ BİR ŞEHİR
Kimliği tam oluşturulmamış olan Tekirdağ’ın kimlik kazanmasının önemli olduğunu anlatan Hamşioğlu; “ Tarım, sanayi ya da turizm kenti olma yolunda adımlar atılsa dahi Tekirdağ, kimliğini kazanamamış ve hakkı yenilmiş bir şehir. Hak ettiği değeri ve kalkınmayı sağlamak için mücadele edip, birlik içinde çalışmamız gerekiyor” dedi.
Hamşioğlu, Türkiye ekonomisine yön veren büyük üretimlerin yapıldığı, organize sanayi bölgelerinin yer aldığı Tekirdağ’da katma değeri yüksek yatırımların, çevreye, tarım ve yaşam alanlarına zarar vermeden faaliyet göstermesinin önemli olduğuna dikkat çekti.
TEKİRDAĞ KANSERİN BAŞKENTİ OLDU DÜZEN DEĞİŞMELİ
Kontrolsüz sanayileşmenin Tekirdağ’a büyük bir çevre felaketi ile geri döndüğünü hatırlatan Hamşioğlu; “Plansız sanayileşme nedeniyle su kaynaklarının yetersizliği, çevre kirliliği, sağlıkla ilgili ciddi problemler var. Karamehmet’e ilk organize sanayi bölgesi kurulurken verilen mücadeleye, yerel gazetecilik yaptığım dönemde şahit oldum. Köylülerin aslında nasıl direndiğini, bugünlerin geleceğine dair nasıl uyarılarda bulunduğunu, hepsini biliyorum. Dinletemediler ve geldiğimiz nokta çok acı. Sadece Ergene kirli değil. Ergene’nin geçtiği topraklar ve hava kirli. Buna bağlı olarak orada yetişen gıdalar da kirli. Ergene’de beş evden birinde kanser vakası olduğu söyleniyor. Tekirdağ kanserin başkenti olmuş durumda. Düzen aynı şekilde devam edemez. Sanayileşmeye karşı değiliz. Çevreye zarar veren ve tarım alanları üzerinde ki sanayileşmeye karşıyız. Mevcut durum, kontrol edilip, iyileştirilmeli, geleceğimizi düşünerek yatırımlar yapılmalı. Mevcut OSB alanları dolmadan yeni alanların açılmasına müsaade edilmemeli. Söz konusu alanların kapasitesi ise katma değeri yüksek yatırımlarla doldurulmalı” şeklinde konuştu.
FİKRİ VE VİCDANI OLAN KİMSE TERCİH ETMEZ
Birinci sınıf tarım arazisine yapılması planlanan Pastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (PAKOP)’nin temelinde de plansızlık olduğunu ve kabul edilemeyeceğini vurgulayan Hamşioğlu, şunları paylaştı:
“Birazcık aklın, mantığın ve vicdanın olduğu hiç kimse tercih etmez diye düşünüyorum. Tekirdağ’da yeterince organize sanayi bölgesi var ve yüzde yüz dolu değil. Bunların dışında ayrıca hukuka aykırı şekilde yapılmak isteniyor. Temel felsefemiz adalet temelli bir düzen inşası olmalı. Doğaya faydası olsun, olmasın hukuka usule uygun olmayan hiçbir girişimi destekleyemeyiz.Hukuka ve topraklarımıza sahip çıkmalıyız”
KAMU ARAZİLERİ BELLİ ŞİRKETLERE SATILIYOR
Köylere ait olan kamu arazilerinin, büyükşehir statüsüyle birlikte belediyelere geçtiğini ve birkaç şirkete sistemli olarak satıldığını aktaran Hamşioğlu, durumun çok tehlikeli olduğunu dile getirerek şunları kaydetti:
“Bu arazileri tarımsal üretime açacağız ve belli süre içinde verimli şekilde işleyen köylünün mülkü haline getireceğiz. Organize Sanayi bölgeleri gibi organize tarım bölgeleri projemiz var. Köylerde artık genç nesil yok. Toprağı işleyecek, hayvan bakacak kimse yok. Her köye bir veteriner, ziraat mühendisi zorunlu olmalı. Cazibe merkezi haline dönüştürürseniz gençler köylerde var olurlar. Topraklarımıza sahip çıkmamız gerekiyor”
İLK DEFA BİR TİCARET VE SANAYİ ODASI, OSB KURULMASINA KARŞI MÜCADELE VERİYOR
Tekirdağ’daki STK’lara PAKOP konusunda ki duyarlılıkları için de teşekkür eden Hamşioğlu, Türkiye’de ilk defa bir ticaret ve sanayi odasının, organize sanayi bölgesi kurulmasına karşı mücadele verdiğine dikkat çekerek, Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası’na ayrıca teşekkür etti.
Öte yandan, Tekirdağ ile ilgili bütün çözüm önerilerinin, Çorlu Ticaret ve Sanayi Odasının beklentileri ve tespitleri ile birebir örtüştüğünü kaydetti.
TEKİRDAĞ’DA ÜRETİM YAPAN YATIRIMLARIN VERGİ KAYDI İSTANBUL’DA OLMAYACAK
Tekirdağ’da çok fazla sanayi yatırımı bulunmasına rağmen vergi kayıtlarının İstanbul merkezli olmasını da eleştiren Hamşioğlu; “Tekirdağ’a çok fazla yatırım geliyor. Peki Tekirdağ ne kazanıyor? Bunların büyük bölümünün merkez kaydı İstanbul’da. Vergilendirme İstanbul üzerinden gerçekleşiyor ve geri dönüşü İstanbul’a oluyor. Bu sistemi değiştireceğiz. Burada faaliyet gösteriyorsa vergi dairesi kaydı da Tekirdağ’da olacak” sözlerini paylaştı.
SANAYİCİYİ VE VATANDAŞIN KORUNMASINA YÖNELİK ÇALIŞMALAR VAR
Doğru sanayileşmiş olan bölgelerde, sanayiciyi ve vatandaşları korumakla ilgili çalışmalar planladıklarını belirten Hamşioğlu, sanayi bölgelerinde ki demir yollarının önemli olduğunun altını çizdi. Karayolu taşımacılığı yapıldığı sürece kirlilik, maliyet gibi alanlarda problemler yaşandığını aktardı.
İŞ ALANLARI VE DEMOGRAFİK YAPI ŞEHRİN GELECEĞİNİ ETKİLİYOR
Hamşioğlu, mevcut sanayileşme ile dağılan iş kolları ve çalışan işçi profilinin de şehrin geleceğini etkilediğine dikkat çekti.
Oluşan göçün demografik yapıyı, ihtiyaçları belirlediğini fakat yıllardır bu konunun eksik bırakıldığını söyleyen Hamşioğlu, göçe bağlı olarak şehrin yeterli şekilde planlanmasının önemli olduğunu belirtti.
Birçok alanda eksiklik yaşandığını hatırlatan Hamşioğlu, hastanelerde yatak sayısı, doktor sayısı, eğitim alanında ise sınıf ve öğretmen sayısının yetersiz olduğunu kaydetti.
24 SAAT AÇIK ÇOCUK VE YAŞLI BAKIM MERKEZLERİ KURULACAK
Çocuk ve yaşlı bakım merkezlerinin de planlamalar arasında yer aldığını söyleyen Hamşioğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Ailede hem erkek hem kadın çalışıyorsa çocukların bakımı da önemli unsurlar arasında yer alıyor. Çalışan ailenin çocuğuna bakacak yakını ya da yardımcısı yoksa ciddi bir kriz oluşuyor ve kadın çalışma hayatından kopuyor. Bununla ilgili Tekirdağ için planladığımız 24 saat açık olan kreş modelimiz mevcut. Aynı şekilde yaşlı bakım evleri de var. Çalışıyorsunuz ama annenize de bakmak zorundasınız. 3 gün şehir dışına çıkacaksınız. O süre içerisinde uzmanlar tarafından en az sizin baktığınız kadar iyi bakılacak bir yere teslim edebileceğiniz ve kendi yaşıtlarıyla beraber zaman geçirip, sosyalleşebileceği yaşam merkezleri planlıyoruz. Bölge için birçok sosyal yaşam projemiz var. Her bölgenin ihtiyaçları doğrultusunda çözümler üretmek önemli. Genel politika her zaman sonuç vermiyor”
TEKİRDAĞ’IN SORUNLARI MECLİS KOMİSYONLARINDA YER ALACAK
Kalkınma Politikaları Başkanlığı tarafından 81 il için ayrı kalkınma politikası programı hazırlandığını ve Tekirdağ’ın da tarım, sağlık, eğitim, sanayi gibi konularının yer aldığı kalkınma programı olduğunu aktaran Hamşioğlu, göreve başlandığı zaman komisyonlarda yer alacak konuların planlandığını belirtti.
Birçok alanda engellenmeye çalışıldıklarını aktaran Hamşioğlu, her şeye rağmen mücadele ettiklerini söyledi.
SALDIRIYI YAPAN KİŞİ YAKALANDI
Seçim afişlerinin bulunduğu bir otomobile saldırılmasına ilişkin de açıklamada bulunan Taşçıoğlu, kısa sürede saldırıyı yapan şahsın yakalandığını dile getirdi.
Suç duyurusunda bulunulmasının ardından saldırıyı yapan kişinin Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından yakalandığını aktaran Hamşioğlu, şunları kaydetti: “ Emniyet ekiplerine çok teşekkür ederiz. Yapan kişinin bir partiye aidiyeti var.Fakat aynı zamanda birçok suç dosyası da mevcut. Siyasi amaçlı mı yoksa farklı bir sebeple mi yaptığı net değil. Bizler saldırı ve engelleme ile karşılaşıyoruz. Bunların üzerinden geliriz fakat gönüllü vatandaşların destek amacıyla yaptığı çalışmalarda zarar görmemesi gerekiyor. Bunun için de sükunet önemli. Toplumu kutuplaştıran dil kullanılmamalı”
Haber: Serap Cömertoğlu İşcan