İYİ Parti Milletvekili Aday Adayı Sibel Eda Tuncer, toplumun her kesimi ile bir araya gelip, talepleri dinlemeye devam ediyor. Geçtiğimiz gece gençlerle buluşan Tuncer, umudu olmayan ve yurt dışına gitmeyi düşündüklerini söyleyen gençlere gitmemeleri ve birlikte mücadele etmelerine ilişkin çağrıda bulundu.
Süleymanpaşa İlçesi Değirmenaltı Mahallesinde, üniversite öğrencileriyle buluşan Tuncer, gençlerin talep ve beklentilerini dinleyerek, sohbet etti.
Tuncer, eğitim, ekonomi ve sosyal yaşam alanında umutsuz olduklarını ülkeyi terk etmek istediklerini dile getiren gençlere şu sözlere
Bir gün bu ülkede yönetici siz olacaksınız. Kaçarak mı olacaksınız? Kaçmak çözüm değil, beraber savaşacağız sistemi değiştireceğiz, nasıl bir sistem istiyorsak onu kurgulayacağız. Mücadele edeceğiz, mücadele etmeden hiçbirşey olmaz. Gençlik olarak ben size çok güveniyorum. Hayaliniz kaçmak değil, herkesin koşarcasına geleceği bir ülke yaratmak olmalı. Ben elimden geleni sonuna kadar yapacağım ama sizler de yardımcı olacaksınız. Benim elimden geleni yapabilmem için gençlerin ne istediğini bilip nokta atışı yapmam gerekiyor. Siz bana fikir getireceksiniz. Bizim neslimizin sizi anlaması mümkün değil! Sizin yetiştiğiniz dönemle bizim yetiştiğimiz dönem bambaşka. Siz bana siz bana fikirlerinizi sunarsanız onları çözmeye hazırım sizin istekleriniz ile örtüşen o yüzden sizden bekliyorum.
Bir kayıp nesil olsun istemiyorum. Biz buna izin vermeyeceğiz. Her gencin yetişmesini kendi ülkesinde kalmasını hepsinin kendisini değerli hissetmesini sağlamak ben sizlere çok üzülüyorum üzülme sebebim gerçekten çok kötü bir döneme denk geldiniz. Maalesef sadece kendi yandaşlarından başka bir şey düşünmeyen insanların dönemine denk geldiniz. Hiçbir zaman hiçbir dönem bu kadar kötüsünü yaşamamıştık. Bu dönemin harcanmayan gençleri olmamanız için biz yola çıktık. Bu dönemi hayırlıyla kapatırsak sizleri de kurtarmış olacağız emin olun.
Kim hangi mesleği yapmak istiyorsa hangisinde verimli olacaksa bu ülkeye daha çok katkı sağlayacaksa o mesleği yapmasını sağlayacağız. Ben kendi açımdan bunu yapacağım.
Gençlere yönelik çözüm ne?
Bu sistemi bitirmek. Bu sistem bitmediği müddetçe zaten gençler eriyip gidecek. Gençlere yönelik bir proje olsaydı 20 yıldır devam etmezdi bu işkence. Gençlik görüyorsunuz değil mi olanı biteni, farkındasınız değil mi? Sessiz bir istila içinde ülkemiz. Belki biz Tekirdağ’da olduğumuz için çok farkında değiliz bir şeylerin ama İstanbul’da maalesef bütün göçmenler yer mülk sahibi oldular, bizim gençlerimiz de akın akın kaçmaya çalışıyor. Buna nasıl bir tezatlıktır ki bub ülke onlara bu kadar rahatsa bize neden bu kadar yaşam şartları zorlaştırıldı. Ben de diyorum ki buna karşı çıkın. Bu topraklar sizin topraklarda sahipleri kalsın, mücadele edersek kalacak.
Bu bir strateji, kiraların artırılması bir strateji, araçların artırılması bir strateji. Biz burada yersiz yurtsuz malsız mülksüz yaşatılmak isteniyoruz. Bütün Dünya’da bu böyle. Bizim ülkemiz de bu kurallara bire bir uyuyor. Farkıdaysanız ülkemizde ev alamaz hale geldik,
Hadi zor geçiniyoruz da insanların çoluğu çocuğu evlenecek, evlendirip onlara bir yuva kuramıyorlar. Yıllarca çalışanlar araç alamıyorlar. Ev almak zaten bir hayal! Karın tokluğunda bu ülkede çalıştırılıyoruz. Bir kaymak tabaka var onun dışındaki herkes aynı durumda. Her gün çalışıyoruz ama her gün daha da fakirleşiyoruz. Ama buna kim dur diyecek, gençler dur diyecek. Gençler akıllı olacak, oynana planların fakında olacak. Aklını çalıştıracak. Zaten sizleri bu memleketten göndermek istiyorlar, planladıkları bu! Bunlar gitsin diğerleri gelsin diye. Memleketinize sahip çıkın ne olursa olsun! siz bu topraklara borçlusunuz. Sahip çıkmak o da kaçmak değil! El memleketinde mutlaka ikinci sınıf vatandaş oluyorsunuz. Bu memlekette bize ikinci sınıf vatandaş yapmak isteyenleri hep beraber göndereceğiz. Bu neslin kaybolmasına izin vermeyeceğiz bunu bilin, ama siz de mücadele edeceksiniz. İnsanları iyi analiz edin, kimin gerçekten sizlerin iyiliği için uğraştığını bilin.
Birbirimize yakınlaşmıyoruz uzaklaşıyoruz.
Kendilerini bu Dünya’nın ve bu ülkenin sahibi sananlar bin tane daire alırken, bizlerin başlarını sokacak bir ev almamız izin vermiyorlar. Bunu bilerek yapıyorlar. Bizim ülkemizin Türkiye’deki her bireye ev aldıracak gücü var, eşt paylaştırılsaydı. Ama maalesef kimine 10 bin konutlu bir siteye sahip olmak hak görülürken, birine başını sokacak bir ev hak görülmedi.
Gençlere bu anlamda çok iş düşüyor, gençlere kızıyorum, mücadeleyi değil direkt kaçışı seçiyorlar. Kaçmayacaksınız! Kendiniz rahat edeceksiniz bu topraklarda başkası değil!